Eskiden uygulama alanı küçük, miktarı büyük, sonuçları abartılıydı. Oysa bugün, minik dokunuş kategorisindeki en popüler uygulamalardan. Dermal dolguların güncellenen rolleri ve genişleyen oyun alanıyla tanışın. 

Gözler

Dolgu enjeksiyonlarının göz altındaki koyu halkaları ve şişlikleri yatıştırmakta etkisini muhtemelen biliyorsunuz. Peki, alın ve kafatasının birleştiği bölgeye de dolgu enjekte edilebildiğini söylesek size, ne dersiniz? İlk bakışta kulağa gerçekte olduğundan daha ürkütücü gelen uygulamaya hayır demeden önce işin uzmanına, Londra merkezli Taktouk Clinic’in kurucu başhekimi Dr. Wassim Taktouk’a kulak verin: “Aslında bu, botoksun gözlerde neştersiz lifting etkisi yaratan en doğal alternatifi. Yüzümüz o kadar ifadeli ki, yaptığımız her mikro mimik bir şey anlatıyor. Özellikle de pandemiden ötürü maske taktığımız günlerde bakışlarımızın önemi daha da arttığı için doğal ifadeyi bozmak istemiyoruz.” Uygulamanın özellikle celebrity’ler tarafından bol ilgi gördüğünü söyleyen doktor, şöyle ekliyor: “Alın bölgesinin kafatasıyla birleştiği stratejik alana yapılan dolgu, hem ifadeyi dondurmuyor hem de gözlerde yüz germeye benzer, kaldırıcı bir etki yaratıyor.”

FOTOĞRAF:getty ımages turkey

Fotoğraf: Getty Images Turkey

Yüz

Yüzündeki sert köşeleri yumuşatmak isteyenler için daha bütünsel müdahaleler de var. “Dermal dolgular kalp şeklinde bir yüz yaratmakta hayli etkili” diyen Beverly Hills merkezli Dr. Jason Emer, Kylie Jenner’ın yüz şekline benzer sonuçlar veren uygulamayı şöyle özetliyor: “Bugünlerde köşeli ve maskülen şekilden ziyade aşağı doğru incelen, çene hatları belirgin bir yüz şekli isteyenlere önerdiğimiz bir tedavi bu. Üstelik tek seferde birçok amaca hizmet etmiş oluyoruz. Örneğin; yaptığımız minimal enjeksiyonlarla yanakları hafifçe dolgunlaştırarak yukarı çekiyor, çeneyi öne çıkarırken boyun dokusunu kaldırıyoruz. Totalde yüzü genişletmenin aksine, inceltmiş oluyoruz.” Doku kaybından ötürü çukurlaşan alın bölgesini de dolgunlaştıran, profilden bakıldığında daha kontürlü bir yüz şekli yaratan uygulamayla abartısız, alabildiğine doğal görünümler elde etmek için tek kural var: “Azı karar, çoğu zarar” prensibini benimseyen Board sertifikalı, kıdemli bir dermatologla çalışmak.  

Dudak

Durmaksızın geliştirilen yenilikçi dolgu teknolojileri sayesinde gülümserken dahi şeklini bozmayan donuk dudaklar tarihe karışıyor. “Dolgu maddesi üreten şirketlerin önceliği değişti; artık amaç yalnızca dudakları hacimlendirmek değil, yüzün nasıl hareket ettiğini de hesaba katmak” diyor Dr. Taktouk. “Dolayısıyla bugün üretilen dolguların tamamı esneyebilen türden. Gülümsediğinizde dolgu dudaklarınızla beraber hareket ediyor, yani yumru hissiyatı veren topaklanmış bir görünümle kalakalmıyorsunuz. Özellikle jel dokulu dolgular dudaklarla öyle güzel kaynaşıyor ki, kendi dudaklarınızın bir uzantısı hâline geliyor.” Kıdemli doktorun bu bölgede genellikle yüzdeki hafif kırışıklıklar için kullanılan su bazlı dolgulara başvurmasının sebebi de bu. “Dudaklara hacim katmak adına en akıllı içerik, sanki dudak balm’ı sürmüşçesine doğal bir görünüm yaratıyor.”

Şakak

Aynaya baktığımızda belki de en son fark ettiğimiz bölgelerden biri. Ancak şakaklardaki doku kaybının görünümümüze etkisi sandığımızdan daha büyük. “Üzerinizde şık bir kıyafetle ne kadar hoş görünürseniz görünün, saçlarınızı topladığınızda veya geriye taradığınızda ortaya çıkan şakaklarınızda doku kaybı varsa yaşlı görünürsünüz” diyor Silikon Vadisi jet-setine hizmet veren plastik cerrah Dr. Mary Lynn Moran. Pek yeni sayılmayan, hatta 2005 yılından bu yana yapılan şakak dolgusu, son dönemlerde hayli popülerleşenlerden. “O kadar göz ardı edilen bir alan ki, müşterilerimize buradaki boşluğu işaret ettiğimizde halen şaşkınlık dolu bir tepkiyle karşılaşıyoruz” diyor Avustralya merkezli Dr. Gavin Chan. “Hatta çoğu, saç stilini değiştirerek veya kâkül kestirerek bu bölgeyi bilinçsizce gizlemeye çalıştığını fark ediyor.” Londra merkezli Dr. Tracy Mountford yüzün üst yarısına daha dolgun, kontürlü ve genç bir görünüm katan uygulama için, “Hudutsuz yanak (infinity cheeks) dediğimiz etkiyi yaratmakta oldukça başarılı” diyor. “Yani, yanakların şakaklara ve saç hizasına dek uzandığı, tüm ilgiyi gözlere çeken doğal ve dinç bir görünümden bahsediyoruz.” 

Eller ve Dekolte

Yüzü gençleştirirken elleri ve dekolteyi de unutmamak gerek. “Yüzünüze çeşitli uygulamalar yaptırıp kemiklenen ve damarlanan ellerinizi göz ardı ederseniz, tutarsız bir görünüm yaratmış olursunuz” diyor Dr. Richard Glogau ve ekliyor: “Gerçek şu ki, istisnasız herkes yaş aldıkça ellerindeki yağ dokusunu zamanla kaybediyor.” Restylane gibi hiyalüronik asit dolguların yanı sıra Radiesse de, hem ellerin üst yüzeyindeki doku kaybını yerine koyarak dolgun bir görünüm sağlayan, hem de ciltte kolajen üretimini tetikleyerek uzun ömürlü bir gençleşme etkisi yaratan, San Francisco merkezli doktorun başlıca başvurduğu maddeler arasında. Dekolteye gelince, New York merkezli Dr. Bradley Bloom’a göre en etkili seçim Sculptra. Çoğunlukla güneş hasarıyla oluşan, dekolteden boyuna doğru V şeklinde açılan derin çizgilerin yanı sıra iki göğüs arasındaki doku kaybını da giderebilen dolgu, “polilaktik asit adlı sentetik bir maddeyle formüle edildiğinden cildi kolajen üretimine sevk ediyor” ve gün geçtikçe gelişme gösteren, ömrü iki yıla varan daha kalıcı sonuçlar sağlıyor. 

 

Kaynak: Vogue

"Dolgu"nun Fendi Hakkında S.S.S.

0 Yorum

Yorum Yaz

e-Posta adresiniz açık bir şekilde yazılmayacaktır. * alanlar zorunludur.

0 yorum